Türkçe - İngilizce
Türkçe - İngilizce
Almanca - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
İngilizce Eşanlam
Türkçe - İngilizce Cümleler
Eşanlam
Cümleler
Araçlar
Kaynaklar
Hakkımızda
İletişim
Oturum Aç / Üye Ol
Işıkları Söndür
English
English
Türkçe
Français
Español
Deutsch
Eşanlam
Araçlar
Kaynaklar
Hakkımızda
İletişim
Oturum Aç / Üye Ol
EN-TR
Türkçe - İngilizce
Almanca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İngilizce Eşanlam
Türkçe - İngilizce Cümleler
Türkçe - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
Almanca - İngilizce
Geçmişi Gizle
Geçmiş Detayları
Geçmişi Sil
Geçmiş :
incidentally detected asymptomatic metal foreign body
(büyük) ihtimalle
Geçmiş
Cümleler
"(büyük) ihtimalle"
teriminin İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 1 sonuç
Kategori
Türkçe
İngilizce
General
1
Genel
(büyük) ihtimalle
likely
zf.
I'd very
likely
have gone home if you hadn't invited me out.
Beni dışarı davet etmeseydiniz büyük
ihtimalle
eve gitmiş olurdum.
More Sentences
"(büyük) ihtimalle"
teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 54 sonuç
Kategori
Türkçe
İngilizce
Common Usage
1
Yaygın Kullanım
büyük ihtimalle
likely
zf.
Jane is more than
likely
to come.
Jane
büyük ihtimalle
gelecek.
More Sentences
General
2
Genel
büyük ihtimalle
most probably
zf.
Most probably,
she'll come.
O,
büyük ihtimalle
gelecek.
More Sentences
3
Genel
büyük ihtimalle
very likely
zf.
It's
very likely
he'll come.
Büyük ihtimalle
gelecek.
More Sentences
4
Genel
büyük ihtimalle
most likely
zf.
This small device
most likely
saved our lives.
Bu küçük alet
büyük ihtimalle
hayatımızı kurtardı.
More Sentences
5
Genel
büyük ihtimalle
quite likely
zf.
It's
quite likely
that Tom won't be there.
Büyük ihtimalle
Tom orada olmayacak.
More Sentences
Colloquial
6
Konuşma Dili
büyük bir ihtimalle
in all likelihood
zf.
In all likelihood,
you will pass the entrance exam if you use this textbook.
Büyük bir ihtimalle,
bu ders kitabını kullanırsan, giriş sınavını geçeceksin.
More Sentences
7
Konuşma Dili
büyük bir ihtimalle
in all probability
zf.
In all probability,
the money will not be paid.
Çok
büyük bir ihtimalle
para ödenmeyecek.
More Sentences
General
8
Genel
büyük bir ihtimalle meydana gelmek
be slated
f.
9
Genel
büyük ihtimalle
in all likelihood
zf.
10
Genel
büyük ihtimalle
supposably
zf.
11
Genel
büyük bir ihtimalle
probably
zf.
12
Genel
büyük ihtimalle
presumedly
zf.
13
Genel
büyük ihtimalle
presumably
zf.
14
Genel
büyük ihtimalle
highly likely
zf.
15
Genel
büyük ihtimalle
it’s more than likely
zf.
16
Genel
büyük ihtimalle
odds are
zf.
17
Genel
büyük ihtimalle
presumptively
zf.
Phrases
18
İfadeler
büyük ihtimalle
as likely as not
expr.
19
İfadeler
büyük bir ihtimalle
as likely as not
expr.
20
İfadeler
büyük ihtimalle
five will get you ten
expr.
21
İfadeler
büyük ihtimalle
(the) odds are (that)
expr.
Colloquial
22
Konuşma Dili
büyük ihtimalle
in all likelihood
zf.
23
Konuşma Dili
büyük ihtimalle
in all probability
zf.
24
Konuşma Dili
çok büyük/yüksek olasılıkla/ihtimalle
a pound to a penny
expr.
25
Konuşma Dili
büyük ihtimalle/olasılıkla
the betting (line) is (that)
expr.
26
Konuşma Dili
büyük ihtimalle/olasılıkla
the betting is that
expr.
27
Konuşma Dili
büyük ihtimalle/olasılıkla
the betting is (that)
expr.
28
Konuşma Dili
büyük ihtimalle
like enough
expr.
29
Konuşma Dili
büyük ihtimalle ölecek
fixing to die
expr.
30
Konuşma Dili
büyük ihtimalle
as likely as not
expr.
31
Konuşma Dili
büyük ihtimalle
most/very likely
expr.
32
Konuşma Dili
büyük ihtimalle
likely as not
expr.
33
Konuşma Dili
büyük bir ihtimalle
likely as not
expr.
Idioms
34
Deyim
büyük ihtimalle
a good bet
i.
35
Deyim
büyük ihtimalle
a safe bet
i.
36
Deyim
çok büyük/yüksek olasılıkla/ihtimalle (bir şey olacağını veya durumun öyle olduğunu) düşünmek
bet (someone) a pound to a penny
f.
37
Deyim
büyük ihtimalle/olasılıkla başaracak olmak
be in with a shout
f.
38
Deyim
(bir şeyi/bir şeyi yapmayı) büyük ihtimalle/olasılıkla başaracak olmak
be in with a shout (of something/of doing something)
f.
39
Deyim
büyük ihtimalle
all lombard street to a china orange
expr.
40
Deyim
çok büyük ihtimalle
all but certain to
expr.
41
Deyim
büyük ihtimalle/yüksek ihtimalle
all lombard street to a china orange
expr.
42
Deyim
internet üzerinden yapılan bir tartışma uzadıkça büyük ihtimalle/çoğunlukla adolf hitler veya nazilerle ilgili bi karşılaştırma yapılır
godwin's law
expr.
43
Deyim
internet üzerinden yapılan bir tartışma uzadıkça büyük ihtimalle/çoğunlukla konu adolf hitler'e veya nazilere gelir
godwin's law
expr.
44
Deyim
çok büyük olasılıkla/ihtimalle
wager (someone) a pound to a penny
expr.
45
Deyim
(bir şeyi) yakından incelersen büyük ihtimalle altından (başka bir şey) çıkar
scratch (something) and you'll find (something else)
expr.
46
Deyim
(bir şeyi) eşelersen altından büyük ihtimalle (başka bir şey) çıkar
scratch (something) and you'll find (something else)
expr.
47
Deyim
büyük ihtimalle/olasılıkla başaracak
in with a shout
expr.
48
Deyim
büyük ihtimalle
like as not
expr.
49
Deyim
(bir şeyi) yakından incelersen büyük ihtimalle altından (başka bir şey) çıkar
scratch a and you'll find b
expr.
50
Deyim
(bir şeyi) eşelersen altından büyük ihtimalle (başka bir şey) çıkar
scratch a and you'll find b
expr.
Speaking
51
Konuşma
büyük ihtimalle onlara doğruyu söylemeyeceğim
I probably won't tell them the truth
expr.
52
Konuşma
büyük ihtimalle
there's a good chance of that
expr.
Slang
53
Argo
büyük ihtimalle
prolly
zf.
British Slang
54
İngiliz Argosu
büyük ihtimalle
happen
expr.
×
Pronunciation in context (
out of
)
Pronunciation of (büyük) ihtimalle
×
Terim Seçenekleri
Çeviri Öner / Düzelt
Fransızca İngilizce Sözlük
İspanyolca İngilizce Sözlük
Almanca İngilizce Sözlük
İngilizce Eşanlam Sözlük
Google Images
Merriam Webster
Dictionary.com
The Free Dictionary
Abbreviations
Wikipedia in English
Wikipedia in Turkish
Urban Dictionary
German, LEO
Chinese, Dict.Cn
Spanish, SpanishDict
Russian, Multitran.ru
Medical, MedicineNet
İşaret Dili, Signing Savvy